Malazgirt de Bizim Büyük Taarruz da.

Abdullah Furkan Özkaya

 26 Ağustos tarihi hakikaten Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir.  26 Ağustos 1922 Büyük Taarruzun başlangıç tarihi.    26 Ağustos 1071 Malazgirt Meydan Savaşı.    Türk Milleti için iki büyük zafer.    Birincisi, Anadolu'nun kapılarını Türklere açmış, ikincisi ise, Anadolu’yu düşmandan temizleyerek Türk yurdu kalmasını sağlamıştır.   Zaferlerin ikisi de bizim ve bize aittir.  Siyasi ve ideolojik tercihlerimiz asla bizi ayrılığa ve ayrımcılığa düşürmemesi gerekir. Yukarıda ifade etmiş olduğum tarihin dönüm noktalarına milat kabul edilecek günler tarihimiz açısından oldukça önemlidir. Şunu da ifade etmek gerekir ki bu zaferleri birbiri ile mukayese etmek kimsenin haddi değildir. Birileri, iki zaferi karşılaştırma algısı üzerinden polemik üretiyor ve algı operasyonu gerçekleştiriyor. Kimsenin algı malzemesi ve operasyon değirmenine su taşımadan, iki büyük zaferimizi coşku ile kutlayacak ve sahip çıkacağız. Büyük zaferleri, ancak büyük milletler yazar. İşte bizde böyle büyük zaferlere imza atmış büyük bir milletiz. Biz bugün Varna, Kosova, Bağdat, Mohaç, Mercidabık, Niğbolu Zaferlerini... Kutlayabiliyor muyuz? Hayır, çünkü bu saydığım yerler bugün sınırlarımız içerisinde değil.  Bugün İstanbul, Çanakkale, Malazgirt Zaferleri... Kutlayabiliyor muyuz? Evet , çünkü bu saymış olduğum yerler bugün sınırlarımız içerisinde...  İşte can alıcı nokta tamda burada. 1071 de Malazgirt Zaferle sonuçlanmamış olsa bu zaferlerin ve fetihlerin hiçbiri olmazdı..  Büyük Taarruz Zaferi olmamış olsa bugün sınırlarımız içerisinde olan zaferleride kutlayamazdık.  Ne bizim zaferlerimiz birbirine alternatif sayılabilir ne de komutanlarımız...  Sultan Alp Arslan da bizim atamız ve kahramanımızdır. Gazi Mustafa Kemal de bizim kurtarıcımız ve kahramanımızdır.    Biz bugün Büyük Taarruzu yok saymaya çalışanlara sessiz kalırsak kınalı kuzularımızın, cepheye mühimmat taşırken can veren annelerimizin, dedelerimizin kahramanca savaşan askerlerimizin hakkını ödeyemeyiz.  Yine aynı şekilde Malazgirt’te bizden sayıca kat ve kat fazla olan Bizans ordusunu bozguna uğratan kahraman ordumuzun ve gönüllülerin hakkını ödeyemeyiz.  Biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Çünkü bizi millet yapan kavramlardan biride tarihsel birliğimizin olmasıdır. Biz birini yok sayarsak tarihimizi yok saymış oluruz. Aman bu algılara kapılmayalım. Bize bu cennet vatanı miras bırakan ecdadımızı, mücadelelerini ve başarılarını unutmayalım. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimleri ve öncülüğü ile 945. Malazgirt Zaferi Kutlama etkinliklerine kadar bu zaferimiz de bize senelerce unutturulmaya çalışıldı. Bugün 951. Yıl dönümünde büyük bir coşku ve heyecanla kutlayacağımız günde… 1071 'de bizlere bu aziz vatanını miras bırakan Sultan Alp Arslan ve ordusunu, 1453'de bizlere İstanbul'u miras bırakan Fatih Sultan Mehmet Han ve ordusunu, İstiklal Mücadelesinde topraklarımızı teslim etmeyen Seyyid On Başını, Şahin Bey'i, Kara Fatmayı ve aklıma gelmeyen tüm kahramanları, 1922 'de Büyük Taarruz Zaferini bize yaşatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Peygamber Efendimiz sav'e komşu olan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyor sizlere hayırlı günler diliyorum.