ENGEL BİZİM KALBİMİZDE
Engelli kelimesi, günlük hayatta vatandaşların sıklıkla kullandığı kelimelerden bir tanesidir. Engelli kelimesi TDK’ ya göre: Engeli olan, mânialı; vücudunda eksik veya kusuru olan, özürlü anlamlarına gelir.
Engelli insan diye kime denir?
Engelli birey, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan (kişi). Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar veya kazalar sonucu ortaya çıkabilir.
Engel Türleri Nelerdir?
Engelli birey, doğum öncesi veya doğum sonrası çeşitli nedenlerle psikolojik, bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerinde belli ölçüde fonksiyon kayba uğraması nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlamada ve günlük gereksinimleri karşılamada güçlükleri olan bireyi ifade etmektedir. Engel Türleri; zihinsel engelli, işitme engelli, görme engelli, ortopedik engelli, dil ve konuşma engelli, ruhsal ve duygusal hastalığı olanlar, süreğen hastalıklı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar olarak sekiz gruba ayrılmaktadır.
Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin belirlenmesinde en önemli ölçütlerden biri de o ülkedeki engelli bireylerin sosyal yaşamda yer almalarının hangi düzeyde olduğudur. Engelliler, yaşadıkları toplumda birçok olumsuzlukla karşılaşabilmekte bu olumsuzluklar sosyal hayata katılımda karşılaşılan fiziksel eksikliklerden toplumsal tutum ve davranışlara kadar uzun bir çizgi oluşturabilmektedir. Ülkeler arasında farklılıklar görülse de toplumların engellilere karşı tutum ve davranışları genelde benzerlikler göstermektedir..
Engelli Bireylerin Önündeki Olumsuzluklar Nelerdir?
Engelli bireyler genellikle bilgi eksikliği, kişisel duyarsızlık, uygunsuz yaklaşımlar, olumsuz tutum ve davranışlar, fiziksel çevre düzenlemelerinin yetersizliği gibi durumlarla sıklıkla karşılaşırlar; eğitim, istihdam, ulaşım ve sağlık gibi alanlarda önemli sorunlarla karşılaşmakta ve toplum içinde yer almakta zorlanmaktadır. Buna karşın insanların genellikle engelliler hakkında yanlış bilgilere ve olumsuz duygulara sahip oldukları, dolayısıyla da olumsuz tutum ve davranışlarda bulundukları görülmektedir. Bunun yanında engellilere yönelik önyargılar ve ayırımcılık toplumda sık olarak görülebilmektedir
Engelli Bireylerin Önündeki Olumsuzlukları Nasıl Kaldıra Biliriz?
Engelli bireylerin önündeki olumsuz tutumların, önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması, tutum değiştirme programlarının oluşturulması çok önemlidir. Diğer bireyler genel olarak engellilik ve engelliler hakkında bilimsel olarak doğru bilgilere sahip olmadıkları gibi, engellilere yönelik tutumlarının olumsuz ve zarar verici olduğunun bazen farkında olmamaktadırlar. Toplum tüm bireyleri, engellilere ilişkin tutumlarını, gereken düzenlemeleri yapmalıdır. Toplumsal bütünleşmenin önünde bir engel oluşturan olumsuz tutumları ortadan kaldırmak engellilerin toplumla bütünleşmelerini sağlamak, toplumsal duyarlılığı arttırmak, uygun stratejiler, program ve politikalar geliştirilmek için engelliler ve engelli yakınlarının sorunlarını belirlemek önemlidir. Bu çalışmada genel amaç engelli bireylerin sosyal yaşamlarının ilimizde ne düzeyde olduğu ve sosyal yaşamlarında karşılaştıkları güçlüklerin tespit edilmesidir. Bu yapılırken hem engelli bireyin kendisinin hem de engelli bireye refakat eden/bakımını üstlenen kişilerin karşılaştığı güçlükler ortaya konularak çözüm aranması ve gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır. Bu tip çalışmaların sonuçlarının engelliler ile ilgili çalışmaların düzenlenmesi sürecinde dikkate alınması hem sürecin daha etkili olmasında hem de engellilerin sosyal hayata katılımının arttırılmasında oldukça yardımcı olacaktır.
Yaşanılan konuttan tüm kamusal yaşam alanlarına, ve ulaşım araçlarına kadar tüm çevresel unsurların engellilerin özellikleri ve gereksinimleri dikkate alınarak tasarlanmadığı bir gerçektir. Yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar ve bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha birçok fiziksel çevre unsuru, engellilerin topluma katılmasının önünde ciddi birer engel oluşturmaktadır. Böylece sahip olduğu engeli nedeniyle hareket yeteneği sınırlanmış insanların bu ve benzeri sebeplerle yaşadıkları sınırlama daha da pekişmektedir. Bunun anlamı Hareket yeteneği sınırlanan bireyin toplumsal yaşamdan dışlanmasıdır. Oysa bütün bunlar, engellilerin topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir biçimde tasarlanabilir ve geliştirilebilir.
Engelli vatandaşlarımız da yaşamlarını sürdürebilmek için çalışıp para kazanmak zorundadırlar, Çalışmak, bir işe yaradığını hissetmek her insan gibi engelli vatandaşlarımızı da mutlu ederek yaşama dört elle sarılmalarını sağlayacaktır. Bedensel engelli kişilere acımak ve onların durumu karşısında duygulanmak, onların sorunlarına hiçbir çözüm getirmez. Her engellinin yapabileceği bir iş mutlaka vardır, Onlara iş vererek mutlu olmalarını sağlamalıyız, Yasalarımız uyarınca, işverenler, özel sektör işyerlerinde yüzde 3 engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 engelli işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlü zorunlu kılmıştır.
Ülkemizde; görmeyen, işitmeyen, hareket edemeyen, zihinsel ve ruhsal dengesi bozuk milyonlarca vatandaşımız bulunmaktadır. Bu sayının bir kısmını çocuklar oluşturmaktadır. Bedensel bir özrü ya da zihinsel bir bozukluğu olan bazı çocukların, öğretilen şeylerin ve öğretme yöntemlerinin öbür okullardan farklı olduğu okullara gitmeleri gerekir. Eğitim konusunda belirttiğimiz gibi, toplumu tasarlarken, bir toplum modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan fiziksel çevreyi de o toplumun içinde yaşayan herkesi düşünerek tasarlamak gerekir.
Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de engelli bireyleri koruyucu kanunlar vardır. Bir işte çalışan engelli bireyler, engellilik durumuna göre ya gelir vergisi ödemezler ya da indirimli gelir vergisi öderler, Yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla yurt dışından ithal ettikleri araç ve gereçler için gümrük vergisi ödemezler, Çalışan engelli bireyin istediği zaman erken emekli olma hakkı bulunmaktadır.
Engelli bireylerin yaşam standartlarının artırılması, bu bireylerin toplumsal hayata katılmaları ve üretken bir birey olarak kendilerini gerçekleştirebilmesiyle sağlanabilir. Engelli bireylerin sürekli sosyal yardımlarla temel ihtiyaçlarının giderilmesinin yanında toplumdaki tüm bireyler gibi bağımsız yaşamalarının sağlanması önemlidir ve bu onların tüm alanlarda daha yetkin hale getirilmesi ile mümkündür.
Av. Esma ÖZALP
avesmaozalp@gmail.com
0344 413 62 26