2023 YOLCULUĞU
İnsan olarak; yeni kelimesinin yenilik getireceğine inandığımızdan ve zaman zaman yaşadıklarımızdan tam anlamıyla memnun olamayan bir varlık olduğumuzdan, hep daha iyisini isteyip arzuladığımdan her yeni yıla anlamlar yükleriz.
Her yeni yıl öncesi hayatımızda önemli değişiklikler yapmak için kararlar alıyoruz; kilo vermek, sigarayı bırakmak, spora başlamak… Genelde bu üç madde en popüler kararlarımız arasında. Keşke elimizde bu heveslerin ne kadar gerçekleştiği ile ilgili somut veriler olsa. Bununla beraber, bolca gözlem yaptığımızda birçoğunun gerçekleşmediğini, fedakarlık anlamında eksik olduğumuzu söyleyebiliriz.
Herkesin, kendi hayatına dair fikirlerini oluşturmaya başlamasıyla, hayattan beklentileri de bu oluşumla birlikte gelir. Bu beklentileri ikiye ayıracak olursak;
•Her yeni yıl sonu güncellenen yılbaşı beklentileri,
•Bir ömür hayal edilen beklentiler...
Gerçekçi olmayan beklentiler, bizlere sanki hiçbir şey yolunda gitmiyormuş gibi hissettirir. Kendi kendimize empoze ettiğimiz hedefler ve beklentiler; mükemmelliğin hayatımızın neredeyse her alanında başarılabileceği ve başarılması gerektiğine dair yanlış bir inanca yol açabilir. Hayal kurarken de plan yaparken de kendimize gerçekçi hedefler belirlemeliyiz. Aksi takdirde; huzursuzluk, sinirlenme ve öfke kontrolsüzlüğü yaşanabilir.
2023 YOLCULUĞUNDA;
Kendimizi kendi hayatımızın temsilcisi olarak atayalım ve kendi gelişimimize, kariyerimize, yaratıcı ruhumuza, işimize ve bağlantılarımıza sahip çıkalım.
“Olumsuz” duyguları şefkat, cesaret ve merakla karşılayıp; yolcu edelim.
İçsel deneyimlerimizi karşılayalım. Onlara nefes verelim ve çıkış için dış hatlarını öğretelim.
Bırakalım hayatta olmanın bazen; incinmek, başarısız olmak, strese girmek ve hata yapmak anlamına geldiğini kabul ederek gerçekçi olmayan amaçlardan vazgeçelim.
Kendimizi mükemmellik fikirlerinden kurtaralım ki, sevme ve yaşama sürecinden keyif alabilelim.
Başarısızlıkla gelecek başarıya ve başarıyla gelecek başarısızlığa izin verelim.
Korkusuz olma fikrinden vazgeçelim ve bunun yerine, bizim için önemli olana doğru değerlerimizi rehber alarak doğrudan korkularımıza doğru yürüyelim.
Kendimizi pasif bir şekilde içinde bulunduğumuz koşullara teslim etmek yerine, öğrenmek ve büyümek için yeni fırsatlarla hayati bir şekilde ilgilenerek cesareti rahatlığa tercih edelim.
Hayatın güzelliğinin kırılganlığından ayrılamaz olduğunu kabul edelim. Biz genç olana kadar genciz. Sağlıklı olana kadar sağlıklıyız.
Kendi bedenimizin kalp atışlarını nasıl duyacağımızı öğrenelim.
Ve son olarak psikolojik sağlamlığımızı korumayı unutmayalım.
Sevdiğimiz, saydığımız, saygı duyduğumuz, özendiğimiz ne kadar insan varsa hepsine, herkese sağlık, mutluluk, huzur ve bol güneşli günler diliyoruz!