Cueva Kadroya
Hamza Hamzaoğlu Malatya'ya geldiğinde hepimiz heyecanlandık, umutlandık. "Yarım kalan bir hikâyemiz var" deyince umutlarımız daha da arttı. Nitekim şampiyonluk yaşamış bir hocaydı, tecrübesiyle takımımıza ve şehrimize değer katacağını düşündük.
Ama maalesef yanıldık.
En azından şu zamana kadar yaptığı kadro tercihleri, oyuncu seçimleri, oyun plânı (ya da plânsızlığı) bizleri bu yorumu yapmak durumunda bırakıyor.
İlk haftalarda sahanın en iyileri olan Acquah ve Ahmed’i ısrarla 60’lı dakikalarda oyundan alıp kaybettirdiği puanlar olsun, Cueva gibi ligin çok üstünde bir oyuncuyu gereksiz bir şekilde kadro dışı bırakması olsun, Umut Bulut ısrarı ve Kubilay ile Tetteh gibi iki “kule santroforu” kanatlara mahkûm etmesi olsun, nereden baksanız sekiz puan kaybettirdi bize Hamza Hoca. Yine Acquah ile yaşadığı sorun, ardından Cueva, son olarak Wallace ile tartışması, yabancı transferlerin neredeyse hiçbirine kadrosunda yer vermemesi kulübün kasasından milyonların çöpe gitmesi demek.
Gelelim Başakşehir maçına…
Zorlu bir Şampiyonlar Ligi maçı oynayıp Malatya’ya yorgun gelen Başakşehir karşısında doğru bir kadro yapısıyla (örneğin Umut ve Kubilay’ın yerine o mevkinin gerçek oyuncuları olan Berk, Mustafa, Fofana ve Olcay’dan ikisini oynatarak, ileride Tetteh ve onun hemen arkasında Adem ile) çıkmış olsak üç puanı almamız içten bile değildi. Nitekim bu kadroya rağmen bile galibiyeti kaçıran taraftık.
Kaleci, defans ve orta saha dizilimine diyecek bir şey yok. Ancak hücum hattında Tetteh gibi yırtıcı bir oyuncu ile Kubilay gibi hava toplarında son derece etkili olabilen bir ismi kanatlarda oynatıp, ileri uçta artık futbolun kendisini bıraktığı Umut Bulut’a 90 (+9) dakika tahammül ederek gerek hücum gerekse de savunma anlamında oldukça etkisiz bir oyun oynadık. Tetteh üstün gayretiyle sahada deyim yerindeyse adım atmadık yer bırakmadı, müthiş oynadı. Ama Kubilay’ın adını neredeyse hiç duymadık. Nitekim 77 dakika sahada kalıp yalnızca 15 kez topla buluşarak bu etkisizliğini istatistiklere de yansıttı.
Adem’in ekstra çabası ve bireysel yeteneğiyle bulduğumuz bir gol, Tetteh’in kusursuza yakın oyunuyla hazırladığı pozisyonlar, Hadebe’nin direkten dönen kafası derken bu kadroyla dahi galibiyeti kaçıran taraf olduk. Ancak Leipzig maçından yorgun dönen ve en önemli oyuncusu Visca’dan yoksun Başakşehir karşısında çok rahat kazanabilirdik.
Dördüncü sezonumuzu yaşadığımız Süper Lig tarihimizin bana göre en kaliteli kadrosu Hamza Hoca’nın ilginç tercihleriyle göz göre göre heba oluyor.
Oynadığı her maç attığı yüksek isabet oranlı kilit paslarıyla dikkat çeken Cueva derhal affedilmeli. Başkan bu konuda artık ağırlığını koymalı. Transfer edilen yabancı oyuncuların hiçbirinin kadroda yer bulamaması sorgulanmalı. Hamza Hoca Malatya’ya gelen yerli yabancı her oyuncudan, sadece ve sadece yeteneklerine ve takıma yapacağı katkıya bakarak istifade etmeli ve sahip olduğu zihniyeti derhal değiştirmeli.
Unutmayalım ki geçen sene küme düşen bir takımız biz. Ve bu yanlışlara devam edildiği sürece takımdaki diğer yabancı oyuncular da hocaya ve onun adaletine olan inançlarını kaybedecek ve olan yine bize olacak, gerçek Malatyaspor taraftarlarına…
Belli bir periyotta toplanan puanlara güvenilmemesi gerektiğini, her an her şeyin olabileceğini geçen sezon en kötü şekilde deneyimledik. Böyle bir durumun bir daha yaşanmaması için bu yanlışlardan derhal dönülmeli ve işe Cueva’yı affederek başlanmalı…
YORUMLAR